Hatay ( Belen Tava, Biberli Ekmek, Tuzda Tavuk)

Öncelikle Neden Hatay?

Öncelikle neden Hatay mı? Bu soruyu cevaplamayı mantıklı bulmuyorum vallahi. Eğer bir site yemek sitesiyse, Hatay'dan hiç bahsetmemiş ise silsin zaten o siteyi, hiç bir manası yok. :) Hatay şuan yaşadığım ve ayrıca memleketimde olan ilimiz. İnsanlarının sıcaklığını hiç bir yerde bulamadığım, hoşgörü, candan bir şehir Hatay. Esnafı ile hemen tanışıp yakın olabilirsiniz, biriyle arkadaş olup ertesi gün, kendinizi onun evinde yemek yerken bulabilirsiniz. He bir de ortasından kocaman Asi nehri geçer Hatay'ın. Bir tek kötü özelliği maalesef belediyelerin adama akıllı çalışmamış olmasıyla, şehrin çok kötü bir yapılaşması var bütün evler birbirinin içinde falan yollar öyle geniş değil maalesef, o da bir zaman sonra alışınca göze batmıyor zaten. E tabi Hatay dediğimizde aklımızda Hatay hemen yer eder zaten, şimdi Hatay yemeklerine hemen geçiyoruz, tabi ki yemeklerin çoğunu anlatamayacağım, künefe falan beklemeyin yani :).

İşte Şehrin tam ortasından geçen Asi Nehri ve Antakya :)


Belen Tava

Bu kuşbaşı olanı, benim tercihim herzaman kıyma olanı :)
Adından anlaşılabileceği üzere Belen Tava, Belene ait bir yemek. Belen Hatay'ın en küçük ilçesi. Bu yemeğin nasıl bir yemek olduğunu şöyle anlatacağım, ne zaman Hatay dışında olup Hatay'a dönsek, geldiğimiz günün ertesi günü yaptığımız ilk iştir arkadaşlarımızla, arabamıza atlarız sırf bu lezzet için 60 km gideriz , oturduğumuz yerde 3 kişi 1.5 kilo kıyma belen tava söyleriz ayranları mezeleri falan derken 40 lira öder, tekrar 60 km döneriz. Öyle bir lezzettir yani bu, ilk önce bir sürü meze gelir ortaya sıcacık bir pide getirirler, zaten humusu falan yerken midenizin yavaştan doyduğunu hissedersiniz. En son gelir ortaya güveçte belen tava, güveçte gelmesinin nedeni o yağın falan donmadan sıcaklığını kaybetmemesidir. Yağlarının sesi kulaklardan ayrılmaz. Sıcacık pideyi batırır batırır yersiniz bu yemeği, sakın yemeden dönmeyin Hataydan sakın.

Biberli Ekmek

Bu asıl olan taş fırında yapılan.
Sabah kahvaltılarının olmazsa olmazıdır biberli ekmek, yoksa kahvaltı kahvaltı değildir. Malzemesini genelde herkes kendi hazırlatır ve taş fırına verip hazırlamalarını istersiniz. İçinde biber, biber salçası, peynir ( peynir olmasada oluyor ama benim tercihim genelde peynirli) olan bir kahvaltı öğesidir biberli ekmek, ama acıkırsınız akşam buzluktan çıkar ısıt yede yapabilirsiniz. Biberli Ekmek dendiğine bakmayın aslında ekmek değildir, biberli pidedir yani hamuru incecik açılıp malzemeler üstüne konulup taş fırına verilir, bütün ana olayı budur. Fakat taş fırın yoksa etrafınızda o zaman evde yaptıklarınız biraz ekmeğe benzer. Sabah kahvaltısında Hatayda biberli ekmeği yemeden geçmeyin derim benden öneri.
Buda diğer türlüsü :)













Tuzda Tavuk

Bu tuzun içindeki hali.
Geldik Hatay'ın başka bir lezzeti olan Tuzda Tavuğa, bu yemek Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde ortaya çıkmış bir yemek. Muhteşem göl manzarasında Reyhanlıda yemenizi tavsiye ediyorum o yüzden. Tabi ki Hatay'ın her yerinde olduğu gibi ilk mezeler gelir ve yemeği beklersiniz, yemeğin olma süresi çok uzundur yaklaşık 2 saat sürer bu yüzden ilk sipariş verip sonra gezmeniz daha mantıklıdır. Bir piliçin üzerine baya bir tuz dökülür düşündüğünüzdende fazla, üstü hiç görünmeyecek şekilde kapanır piliçin ve taş fırına atılır 2 saat pişer ve önünüze direkt gelir, size tek vuruşta üzerindeki tuzları kırmanız için şans verilir, eğer tekte kırarsanız yemek bedavadır, tabi tekte kırmak çok zordur yani o yüzden işlerini biliyorlar :). Neyse garsonlar çekiçle kırarlar tuzu ve içinden nar gibi kızarmış , lezzetli mi lezzetli lokum gibi bir tavuk keyfi çıkar. Tam kıvamı dedikleri şey budur tavuk için galiba. Buda son ziyafetimizdi anlatacağımız. Finali Hatay ve Gazianteple iki bölüm halinde yaptık ve böylelikle sona geldik, anlatacağım daha çok fazla lezzet vardır, hatta şurada yiyin burada yiyin diye önerilerimde vardı ama şimdilik benden bu kadar, kendinize çok iyi bakın ve yemekle kalın! Belki bonus bölümlerle ileride görüşürüz. :)
Bu da tuzdan çıktıktan sonra nar gibi kızarmış hali.


Buğra SEVİNDİK  
B.S.

1.Gaziantep (Patlıcan Kebabı, Nohut Dürüm, Katmer)

Öncelikle Neden Gaziantep?

Gerçekten şehirleşmesi efsane bir şehir.
Yahu konu yemek olunca, neden Gaziantep diye bir soru olur mu? Ama işte bu zamana kadar olayımız buydu böylede devam etmeli :). Babamın tayini çıktığında Gaziantep'e önce bir üzüldük çünkü Ankara gibi bir şehirden ayrılıyorduk fakat Gaziantep'e yerleşip 8 sene kaldıktan sonra oraya alışmamak mümkün değil gerçekten, muhteşem şehirciliği, gelişmiş sanayisiyle gerçek bir büyük şehir Antep,tarihi deseniz ayrı, parkları deseniz ayrı bir şehir gerçekten gidilip, görülmeli Gaziantep. E tabi ki o kadar güzel özelliğini söyleyip, en önemli özelliğini söylememek olur mu Antep'in, neden bahsettiğimi anlamışsınızdır tabi ki yemekleri ve tatlıları ve işte başlıyoruz ziyafetee...


Patlıcan Kebabı

Canımız çekti yahu
Herhalde bu yemeği anlatırken patlıcan kebabı diye yazdığımı bir Antepli görse öldürür beni çünkü bu yemek balcan kebabıdır Antepte balcan :))... Bu lezzet nasıl anlatılır bilmem ama kısaca patlıcanı alırsınız etinizi alırsınız ve patlıcanları keserek bir tepsiye koyarsınız, her patlıcanında arasına köfteleri koyarsınız ve gönderirsiniz taş fırına. Batı, İç Anadolu , Karadeniz falan pek bilmez ama Akdeniz ve Güney Doğuda taş fırın kültürü vardır yemeğin malzemelerini halledersiniz verirsiniz fırına, onlar sizin için pişirir getirirler çokta para istemezler bunun için, her neyse o yemek geldiğinde çıkan dumanlar, kokular bir başkadır. Gelir sofraya soğuk ayranınızla beraber mest olursunuz. İlk önce o patlıcanların yanmış kabuklarını soyarsınız, sonra etleri küçük küçük parçalar sıcacık lavaşın içine koyarsınız ( kebab ekmeğidir asıl ismi) ,tabi üstüne birde fırında közlenmiş biber ve pişmiş domatesi ayıklar koyarsınız, e tabi azda tuz falan serpip, sararak yersiniz bu şeytan işi yemeği (şeytan işi diyorum, çünkü fena kilo aldırır). Eğer bu dürümü elinize aldığınızda yağı kolunuzdan akmaz ise olmamıştır o yemek Anteplilere göre. Böyle bir yemek düşünün işte, içinde emek, aşk var resmen aşk :), giderseniz Antepe sakın yemeden dönmeyin derim ben ama tavsiyem mekan yerine, klasik bir Antep evinde yemenizdir en iyi orda yapılır çünkü bu yemek.  


Nohut Dürüm

Nohuttan dürüm mü olur dediğinizi duyar gibiyim, vallahi yıllar yıllar önce banada sorsanız aynı şeyi söylerdim, ama oluyormuş hemde muhteşem şekilde. Öncelikle nohut yemeklerini falan sevmiyorsanız bu yemeğe önyargılı olmayın çünkü cidden farklı bir yemek. Nohutu kaynatıp ezme haline getiriyorlar sanırsam ve sonra baharatlayarak muhteşem bir hale getiriliyor, bir pidenin içine sürülüyor bu ezme üstüne salata ve isteğe göre patates kızartması koyuluyor ve yiine  soğuk ayran ile servis ediliyor. Gerçekten güzel bir yemek, ama eleştirim bence pide yerine sıcak lavaş tercih edilebilir çünkü pide biraz kalın gidiyor gibi bu yemeğe :). Eğer Gaziantep'e giderseniz Dürümcü Recep Ustayı tavsiye edebilirim, ufak bir bedavaya reklamı oldu ama hakkını vermek gerek.


Katmer

Geldik tatlımızaaa, şimdi Gaziantep denilince aklınıza ilk hangi tatlı geliyor, tabi ki baklava! Yok arkadaş bende baklavadan daha önce bir tatlı var, adına şarkılarda yazılan Katmer! Yahu böyle bir lezzet varken nasıl baklava anlamış değilim ( bu arada baklavanında hastasıyım). Yani Anteplilerin yaptıkları en iyi işlerden biride bu Antep Fıstığını her tatlıya o kadar güzel uyduruyorlar ki yani akıl sır ermek elde değil. Bu katmeri eğer yiyecekseniz Gaziantep'e gidin çarşıya inin çoğu katmercide yiyebilirsiniz hepsi on numara yapar , ama dikkat etmeniz gereken şey sıcak olacak sıcak taze olacak, yeni çıkmış olacak, hemen orda gömeceksiniz midenize oturacak orda o! Sonra parmaklarınızı mı yersiniz, su mu içersiniz bilemem :) . Bugünlük bu kadar maalesef Finale Doğru Yemek Şehirleri serisi son seriyle memleketim Hatay ile sonlanacak en sona bıraktım tabi ki, yemekler şehrini :) , ufakta bir not çok uzun uzun anlatacağım yemekler her şehirde oldu fakat maalesef zaman kısıtlı olduğu için, kısıtlı şehirlerde yediğim yemeklerin maalesef çok belli başlılarını atıyorum kusuruma bakmayın, herkese yemekli günler :) 


Buğra SEVİNDİK
 









1. Bursa (Kestane Şekeri, İskender)

Öncelikle Neden Bursa?

Babamın iş gezisi nedeniyle gittiği Bursa'da benide almasıyla tanışmış olduğum ve çok sevdiğim iki yemeği tanıtacağım bugün, aslında iskenderle yeni tanışmadım ama tabi ki iskender diyince Türkiye'de akla gelen ilk yer Bursa olduğu için, Bursa da yediğim iskenderi anlatmazsam ayıp olur diye düşünüp bugün ki yazımıza başlıyoruz... 
Fotoğraftada gördüğümüz gibi güzel şehirdir kendileri


İskender 

Vallahi bu lezzeti Türkiye'nin neresine gidersen git unutmak imkansız, yine et aşkımın depreştiği bir anda bunu yazmak hüzün verici ama yahu bu iskender nedir, nasıl bir lezzettir. E tabi o kadar övüpte iskenderin ana vatanında yememek ayıp olurdu. Gezdim, yedim , beğendim olayıda tam burda başlıyor işte. Mekan ismini hatırlamıyorum ama gerçekten Bursa'nın en ünlü iskender salonlarından biriymiş zaten bunu yiyerekte test ettim. Türkiye'nin herhangi bir yerinde yediğinizden çok farkı yok demek ayıp olur Bursa'da ki iskendere , çünkü o bol terayağı ve o et o kadar farklı geliyor ki Bursa'da kendinizden geçiyorsunuz. O sosun üstünden çıkan buharlar hala aklımın bir köşesinde (tabi ödediğimiz parada :) ) . Özetle eğer Bursa'ya giderseniz yahu arkadaş ne farkı var bizim iskenderden demeyin deneyin arkadaşlar deneyin.

Kestane Şekeri

Ufak reklam içerir :)
Bursa'nın bir başka lezzeti tabikide kestane şekeridir. Seveni çok olduğu gibi sevmeyenide çoktur bu namussuzu :). Benim fikrimi soracak olursanız, ben bir kestane ve şerbet hastasıyım yani o yüzden bu birleşimi malesef tarafsız olarak yorumlayamayacağım. Size tavsiyem tabi ki denemeniz ama dikkat etmeniz gereken bir şey var bu tatlıyı her yerden almayın çünkü bu tatlı birazcık dolandırıcıların kurbanı oluyor. Güzel görünüşüne bakıp alıyorsunuz ama içi gerçekten kötü çıkabiliyor, o yüzden bir bilene danışın derim.    



  

1. Mersin (Tantuni, Anamur Muzu, Cezerye)

Öncelikle Neden Mersin?

Türkiye'de Hatay'da oturduğumuzdan dolayı ne zaman ailecek Ege yada Antalya tatiline çıksak geçtiğimiz bir şehir Mersin. Açıkçası yemeklerine aşırı derecede öldüğüm bir yer değil Mersin aynı şekilde plajlarını da çok sevdiğim söylenemez yani anlaşılacağı üzere maalesef aslında Mersinle yıldızım çok barışmadı bir türlü. Fakat bütün bunları bir kenara bırakıp her gittiğimde mutlaka yediğim, yerinde güzel olan Mersin'in güzellikleri tantuni, Anamur muzu ve cezeryeyi anlatacağım bu yazımda. Keyifli okumalar.
Bu fotoğrafta baya bir güzel çıkmış Mersin beni dışlarcasına :) 




Acıktırdı beee

.Tantuni 

Mersin desem direkt vereceğiniz ilk tepki tabi ki Tantunidir ve yıllar boyuncada eminim ki bu şekilde anılmaya devam edecektir Mersin. Tantuni Mersinde şurda yenilmelidir kesinlikle dediğim bir yer yok öncelikle çünkü her yediğim mekanda tantuni farklı bir tat bıraktı ağzımda, yahu et aşığı olduğumdan mı yoksa gerçekten çok mu güzel bilmiyorum ama tantuni gerçekten çok güzel bi yemek, çok lezzetli, ağzımda eriyor resmen her yediğimde ve bir porsiyon kesinlikle yetmiyor yediğiniz zaman. Özetle bir gün yolunuz Mersine düşerse ve tantuni yemeden giderseniz gerçekten utanın bence ayıp ayıp :). (dipnot: kesinlikle tantuniyi yoğurtlu yiyin, değerli bir öneridir ;) )

Anamur Muzu 

Mersin denilince aklıma öncelikle Antalya - Mersin yolu ve virajlar gelir. O virajların en tatlı noktası ise Anamurda yiyebileceğiniz, tatlı, küçücük, şirin muzumuzdur. Anamur muzu boyutuyla bildiğiniz muzların yarısı kadardır, ama tadı baldır bal. İnanılmaz derecede tatlı ve ağızda eriyen bir muzdur bu muzumuz, insanın yedikçe yiyesi gelir 3-4 tane rahat yenir. Kısacası, Anamurdaysanız hemen gidin bir kaç kilo muz alın ve bu lezzeti tatmayan sevdiklerinize tattırın derim.

Cezerye

Geldik cezeryeyeeee, efendim cezerye dediğimiz şey bir çeşit tatlıdır ve söylenenlere göre fazlasıyla yararlı, sağlıklıdır. Bende kesinlikle bu görüşteyim çünkü içinde yok yok denilebilir. Fıstıklı ve fındıklı cezeryeyi denedim ikiside çok güzeldi ve tatlı ihtiyacınızı anında karşılayabilecek seviyede, yemediyseniz, denemediyseniz sizi hemen Mersine cezerye yemeye davet ediyorum :). 


2. Trabzon ( Akçaabat Köftesi)

Öncelikle Neden Trabzon?

Karadeniz turları ailemizin bir geleneği gibi oldu artık , 3-4 yılda bir Karadeniz turuna çıkıyoruz ailecek e tabi Karadeniz denilincede tabi ki akla ilk gelen şehirlerden Trabzon anlatılmazsa olmaz.

Akçaabat Köftesi 

Sevgili okurlar bu köfte, gerçekten köftenin tam olarak tanımı olmalı. Yine et aşkım belki beni etkiliyor bilmiyorum ama, Trabzonda deniz kenarında bir mekanda oturup yediğimiz o Akçaabat köftesi aklımdan hiç gitmiyor. Tadı, ağızda parçalanması, görünüşüyle gerçek bir köftedir Akçaabat köftesi, denemeyenlerin köfte yediğini iddia etmemeleri gerek. Lütfen Trabzonda deniz manzarasında Akçaabat köfte lezzeti yaşayın, kaçırmayın bu lezzeti derim ben.



Bugünlük bu kadar umarım biraz olsun yardımcı olabilmişimdir, herkese iyi okumalar takipte kalın ! :)
 Sevgilerle Buğra SEVİNDİK


1-SİNOP ( Nokul, Sinop Mantısı, Sinop Etli Ekmeği)


Öncelikle Neden Sinop ?


      Anne tarafından Sinoplu olmam tabi ki buna en büyük neden. Neredeyse her yıl en az bir kere uğradığım canım 2. memleketim... Yazarken bile ne kadar özlemişim o kadar iyi anlıyorum ki, birazcık Sinop'tan bahsetmek gerekirse, 2. memleketim Karadeniz'in İncisi sloganıyla anılıyor yıllardır ki, gerçekten de  kesinlikle bir cennettir Sinop. Özellikle Sinop'ta ki evimizin terasından sağa bakınca gördüğüm deniz , sola bakınca gördüğüm diğer deniz manzarası anlatılmaz yaşanır cinsten. Burdan bu vesileyle sevgiler Sinop... 
Cennet değilde nedir şu manzara tanımı var mı başka ?



















Nokul


     Yemeklere geçmek gerekirsek, ilk tanıtacağım yemek Sinop'un meşhur nokulu. Nokul bildiğimiz etli börek gibi görünsede inanılmaz derece tat farkı var aralarında , içinde kıyma, soğan, maydanoz falan var, şekli bildiğimiz börek şeklinde olmuyor farklı bir görüntüsü ve yapılışı var. Eğer bir gün yolunuz düşerse Sinop'a mutlaka bir pastaneden sabahın erken saatlerinde alın sıcak sıcak ve Sinop'un meşhur Yalı Kahvesinde sıcak çayınızla kahvaltınızı o manzara karşısında yapın, emin olun o sıcacık nokulun verdiği o hazzı hiç unatamayacaksınız.




    Sinop Mantısı


     Resimdende anlayacağınız üzere bu mantı bildiğiniz soslu mantılardan değil, tabi ki salçalı yoğurtlu mantının yeri farklıdır, fakat siz hiç cevizli bol tereyağlı Sinop Mantısı yediniz mi ? Yemeyenler için söylüyorum çok şey kaçıyorsunuz çookkk... Muhteşem ötesi diye tarif ettiğim bir yemektir kendisi, anneannemin ellerinden yıllardır yerim, hazır mantılara benzemez emek vardır üstünde emek , bir de resimden farkettiniz mi bilmiyorum ama normal Kayseri mantısı gibi küçükte değil bu afet. İçi bol etli bol malzemeli hazırlaması sürer baya ama sonucunda o ağızda kalan tadıyla Sinop Mantısı en iyiler listenize kesinlikle girecektir şiddetli tavsiyelerimden biridir.


    Sinop Etli Ekmeği

       Geldik bir diğer Sinop lezzetimize ve Sinop defterimizi yine bir etli yemeklerden olan etli ekmekle kapatacağız, yahu aslen bu etli ekmek kimin ben bir çözemedim herkes kendi üstüne alıyor fakat ben anneannemin ellerinden yediğim ve ikinci memleketim olduğundan dolayı Sinop'a veriyorum oyumu :). Bu etli ekmek aslen baktığınızda biraz farklı zaten ,gözleme gibi ama değil , pide gibi ama değil bu da onun farkı işte muhteşem derecede lezzeti var ama yapımı yine çok uzun sürüyor malesef. Anneannemin yanında o kadar beklediğimi bilirim ki bitsinde hemen bir yiyeyim diye beklerken kokusuyla doyardım adeta, Öyle bir yemek etten ve hamurdan oluşuyor yufka gibi açılan bir hamur ayrıntısını bilmem biraz üstünün kızarması ve sertleşmesi gerekiyor tadını tam alabilmemiz için. Anlatılmaz yaşanır ailesinden bu çakal yine tavsiyelerimden diyorum ve Sinop defterini kapatıyorum.



2-YALOVA (KÜRT BÖREĞİ)


     Öncelikle Neden Yalova ?

    Yanlış hatırlamıyorsam 5. sınıftaydım Yalova'ya ilk gidişimde (dipnot: kendileri ilk ve tek oldu), babamın semineri dolayısıyla benide yanında götürmüştü beraber gezeriz diye. Çok esprisi olmayan bir ilimiz malesef küçük, sakin , aslında sakin şehirleri severim ama burası biraz fazla sakin olanlardan o yüzden çok hoşlandığımı söyleyemem.
Şehir merkezinin fotoğrafında bile 5-10 araba var o derece sakinlik :)


















Kürt Böreği   


Aslında bu börek kimilerine göre İstanbul'un kimilerine göre Yalova'nın nerenin tam olarak çözülemeyen yemeklerimizden fakat şundan eminim ki babamla rastgele girdiğimiz Yalova'da ki bir mekanda o yediğim Kürt böreğinin tadı ağzımdan bir türlü gitmiyor bakın 5.sınıfta yediğim bir lezzetten bahsediyorum şuan 22 yaşındayım :). Kendileri pudralı bir börek olur , denemeyen varsa demesin lütfen tatlı börek mi olur öyle börek yenmez falan. Koca bir saçmalamayın diyorum burdan böyle düşünceleri olanlara çünkü o eşsiz tadını, sıcak sıcak yediğim o muhteşem tat şu aralar en çok aradıklarımdan eğer bir gün yolunuz Yalova'ya düşerse (zor bir ihtimal tabi bu ) , kesinlikle bu lezzeti birde orda deneyin hayranı olacağınızı düşünüyorum ve bu haftalık bölümümüzü izninizle bitiriyorum herkese iyi günler :)  
"Gezdim, Yedim, Beğendim isimli bu blog Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kuzey Kıbrıs Kampusu TUR 102 Türkçe II dersinin projesi olarak Buğra SEVİNDİK tarafından hazırlanmıştır. Bu blogun amacı Türkiye'de gezdiğim yerlerde yediğim eşsiz yemeklerin, nasıl bir tadı olduğunu bilmeyenlere ve merak edenlere ulaşmasını sağlamak. Her fırsat buldukça yazacağım yazılarımda gittiğim şehir veya şehirlerde ki sevdiğim, denediğim yemekleri sizlere tanıtacağım. Bu blogu açarken kafamda böyle bir konu oluşmasını sağlayan memleketim, yemeklerin şehri Hatay'a da selamlarımı sunarım. :)"

Keyifli okumalar, saygılarımla Buğra SEVİNDİK.